26 Eylül 2012 Çarşamba Akşamı Buluşmaları
Katılımcılar:
Adnan KANDEMİROĞLU
Ahmet TUNA
Asuman AKGÜN
Bilkay MEZGİTÇİ
İbrahim BÜYÜKGÜMÜŞ
Merve GÖNENÇ
Murat UZUNESER
Yıldız TUNA
Zafer AKGÜN
SORUN
ÇÖZME KÜLTÜRÜ / 3
Toplumda Yerleşik Kalıplar:Her Doğru Her Yerde Söylenmez
·
Doğru
nedir?
·
Doğrular
nerede söylenir?
·
Doğru gerçek midir?
·
Doğrular filtrelenmeli mi?
·
Doğru
söyleyenler dokuz köyden kovulur mu?
·
Doğru
söylemenin sonuçları nelerdir?
·
Doğruyu söylenen yer mi zaman mı önemlidir?
·
Bu
yalancılık olmuyor mu?
·
Doğrular
ne zaman söylenmelidir?
·
Doğrular yerine göre değişir mi?
·
Tersini yapan toplumların gelişmişlik düzeyleri daha mı yüksektir?
·
Yalan
ne zaman doğrudur?
·
En büyük erdem dürüstlük değil mi?
·
Hiçbir
şey söylememek yalan mıdır?
·
Yalancının
mumu yatsıya kadar mı yanar?
·
Her
doğru her zaman ortaya çıkar mı?
·
Doğruculuğu
yüzünden zarar görmüş insanlar doğruculuğu bırakmalı mı?
·
Doğru tek midir?
·
Doğru toplumdan topluma değişir mi?
·
Asla
doğru söylenememesi gereken yer var mı?
1. Doğru gerçek midir?
2. Doğrular filtrelenmeli midir?
3. Doğrular yerine göre değişir mi?
4. En büyük erdem dürüstlük değil mi?
5. Doğru toplumdan topluma değişir mi?
Sonuç olarak;
Yıldız Tuna: Her doğru her yerde söylenmez ama her gerçek her
yerde söylenmeli.
İbrahim Büyükgümüş: Doğrular olabildiği kadar her yerde söylenmelidir.
Adnan Kandemiroğlu: Her doğru her yerde söylenmezse bu bir pembe yalandır.
Murat Uzuneser: Doğrularımızın
gerçek olmayabileceğini bilmeliyiz ve doğrularımızı filtrelemeliyiz.
Ahmet Tuna: Dürüstlük varılması gereken bir erdemse veya sahip
çıkılması gereken bir erdemse her doğruyu her yerde söylemeye çalışmak gerekir.
Asuman Akgün: En büyük erdem dürüstlüktür.
Zafer Akgün: Doğru bildiklerimiz aslında gerçek midir?
Bilkay Mezgitçi: Vicdanen rahat uyumak istiyorum sözlerimde doğruyu
tercih ediyorum hem de her yerde.
Merve Gönenç: İnsanlara gerçeklik olduğu gibi verilmeli ve kendi doğrularını oluşturmalarına olanak sağlanmalı, doğru olduğuna inandıklarımız yüzünden gerçekliği saptırıp bu davranışın sonuçlarının meşrulaşmasına zemin hazırlamamalıyız.