27 Eylül 2012 Perşembe

5 Eylül 2012 Çarşamba Akşamı Buluşmaları Sorun Çözme Kültürü 1


Herkese Merhaba;

Çarşamba Akşamı Buluşmaları yeni bir format ile devam ediyor. Sayın Tınaz Titiz'in "Ezber Kalıplarını Sorgula" başlığında değindiği "Yaygın ve Yerleşik Kalıpların Sorgulanması Projesi" çerçevesinde devam ettiğimiz buluşmalarımızda, topluma yerleşmiş ve herkesin kabul ettiği yargıların sorgulamasını yapıyoruz. 

Toplumumuzdaki "sorgulamama" geleneğinin dışına çıkıp bu eksikliği ortadan kaldırmaya yönelik bir adım niteliğinde olan bu çalışma ile bireyden başlayarak topluma yeni bakış açıları kazandırmak amaçlanıyor. 

Sizlerde  bu projeye "yargılarınız ve sorgularınız" ile katılabilirsiniz. 


Konuyla ilgili ilk çalışmamızda bizler oluşturulmuş grup başlıklarından biri olan "Sorun Çözme Kültürü" başlığını seçtik. Bu başlıkla ilgili yerleşik olduğuna inandığımız kalıpları belirleyip bu kalıplara "neler sorulabilirdi?" ve eğer bu sorular sorulsaydı "hangi bakış açılarının ortaya çıkması tetiklenebilirdi?" sorularına cevaplar aradık. Her zaman olduğu gibi son olarak kendi cümlelerimizi de eklemeyi uygun bulduk fakat bu sonuç şekli, bu çalışmanın çerçevesi dışında tutulması gereken, Çarşamba Akşamı Buluşmaları formatıyla ilgilidir.

Kırmızı ile işaretlenmiş olanlar üretilen yargıların ve sorulan soruların arasında en çok oyu alanı belirtmektedir. Konumuzla ilgili yorumlarınızı bekliyoruz.


5 Eylül 2012 Çarşamba Akşamı Buluşmaları
Katılımcılar:

Adnan KANDEMİROĞLU
Ahmet MERİÇ
Ahmet TUNA
Asuman AKGÜN
İbrahim BÜYÜKGÜMÜŞ
Merve GÖNENÇ
Nilay MERİÇOĞLU
Nilgün MERİÇ
Nuriye ÖZKANOĞLU
Yıldız TUNA
Zafer AKGÜN

SORUN ÇÖZME KÜLTÜRÜ
Toplumda Yerleşik Kalıplar:


  1. Eski köye yeni adet mi getireceksin?
  2. Her şey olacağına varır.
  3. Ayağını yorganına göre uzat
  4. Sorun yumağını yavaş yavaş çözmek gerek
  5. Eski tas eski hamam
  6. Her çeşmeden su iç, devlet çeşmesinden su içme
  7. En kötü kararlar kararsızlıktan iyidir
  8. Mevcut bilgim çözüme yetmez
  9. Kendine hayrı yok ahkâm kesiyor
  10. Amerika’yı yeniden keşfetmeye lüzum yok
  11. Ortak akıl
  12. Eğitim şart
  13. Biz Türküz
  14. O sarı öküzü vermeyecektik
  15. Su küçüğün söz büyüğün
  16. Fikir güzel ama zamanı değil
  17. Her doğru her yerde söylenmez
  18. Memleketin ana sorunu eğitimdir
  19. Dışarıda üretilmiş fikirler bizim yapımıza uymaz
  20. İçinde bulunduğumuz coğrafyada çağdaş çözümler üretmek mümkün değildir.
  21. Benim memurum işini bilir

KALIP CÜMLE: HERŞEY OLACAĞINA VARIR.

HERŞEY OLACAĞINA VARIR;

  • Olacak ne?
  • Kaderci miyiz?
  • Biz ne işe yararız?
  • Niye çabalıyoruz?
  • Biz müdahale edersek olacak değişir mi?
  • Her şey olacağına varmaz.
  • Her şeyin çözümü var mı?
  •  Her şeyin tek bir çözümümü var?
  • Her şeyi tek başına mı çözmek zorundayız?
  • Çözüm yeterince istiyor muyuz?
  • Vazgeçmek mi?



Olacak ne sorusu sorulduğunda; çözüme doğru devam etmenin bir yolu açılmış olur.
Biz müdahale edersek olacak değişir mi sorusu sorulduğunda; kişi işlevini tanımlamış olacak ve böylece çözümün bir parçası olmuş olacak.
Çözüm yeterince istiyor muyuz sorusuyla, her şey olacağına varır diyerek konuyu kenara atıp sorun çözmede kıt bir toplum haline geliyoruz.

Sonuç Olarak;

Yıldız Tuna: Her şey olacağına varmaz, olacağa müdahale edersek çözüme ulaşırız.
Nilgün Meriç: Olacak olan zaten bizim çabamızdır.
Asuman Akgün: Olacağın olmasına biz karar veririz.
Nuriye Özkanoğlu: Çözüm için yeterince mücadele edersek zaten olacak olan bizim istediğimiz yere varır.
Ahmet Tuna: Her şey olacağına varır ifadesi, sorunun çözümünü engellemez sadece bir anlık yenilenme sağlar.
Adnan Kandemiroğlu: Toplumsal bir sorundur o yüzden her şey olacağına varır, o yüzden çözülmez.
Zafer Akgün: Müdahaleler negatife dönüşebilir.
İbrahim Büyükgümüş: Her şey olacağına varır cümlesi duyulduğunda durup, en az iki defa düşünmeli.
Ahmet Meriç: Her şey olacağına varır, bizim müdahalemiz sadece olacak olanın olmasını sağlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder